Ferit Edgü Sözleri

İşkence etme diye tekrarlıyor Birinci Ses. Sorularınla, susmalarınla, bakışlarınla işkence etme. Konuş. Anlat. Düşle. Ama işkence etme. / Ferit Edgü

Kendime dedim ki: Yenilme kendine. Yenilme soğuğa ya da sözcüklere. / Ferit Edgü

Hiç kuşkusuz, düş gerçeğin ta kendisidir. / Ferit Edgü

Kimi yerde, kendi sesini bile yadsıması gerekebilir insanın. Dayanası kalmadığı kendi sesini. / Ferit Edgü

Mutluluk soruların bittiği yerde başlıyor olmalı. Öyle mi? / Ferit Edgü

Gerçek sorular, karşılıkları olmayan, belki karşılıkları beklenmeyen sorular değil midir ? Yani insanın kendi kendine sorduğu sorular. / Ferit Edgü

Sen hep böylesindir. Düşünde düşünür, uyanıkken düşlersin. / Ferit Edgü

İnsan kendi kendine verdiği, başkalarının kulağına da fısıldamadığı bir sözü, n'olursa olsun tutmak zorunda mıdır? / Ferit Edgü

Öyle anların var ki, sanki dünyada hiçbir şey yok. Sanki kendin bile yoksun. Nasıl başarıyorsun bunu? / Ferit Edgü

Hava ağırdı. Eriyen bir kurşun. Buharını ben soluyordum. Kesik soluyuşumla. / Ferit Edgü

Bazı gerçeklerin, bazı gerçekleri unutturduğunu gördüm burda. / Ferit Edgü

Nereye gideceğini bilmeyen ne kadar yürürse yürüsün hiçbir yere varamaz. / Ferit Edgü

Geriye dönmek kolay, ileri gitmek zordur. / Ferit Edgü

Ortak dilin, ortak sözcükler demek olmadığını biliyordum. / Ferit Edgü

Buralarda kimse kimseyi aramaz. Arasa da bulamaz. Bulduğunda da, burada öldü ve gömüldü, deriz. Fazla sorgu sual edilmez. / Ferit Edgü

Gördüğünüz gibi, övünerek değil, yerinerek söylüyorum. Çünkü korkularım, fobilerim olsaydı, belki ben de büyük bir yazar olurdum. / Ferit Edgü

Toplam, 50 sözcük. Diyelim ki bir bu kadar da bilip anımsamadıkları var, demek 100 sözcük.
Yeter de artar bile insan olana! / Ferit Edgü

Yolcu, bir gün yolunu yitirirsen, artık eski yolunu bulmaya çalışma, yeni bir yol ara kendine. / Ferit Edgü

Hadi yavrularım, ağaçları incitmeden birkaç kuru dal keselim... / Ferit Edgü

Bir gün gelir, yaşamı karşınıza alır, onunla söyleşmeye başlarsınız. Bunun yaşı yoktur. / Ferit Edgü

Korku ölümün yarısıdır. / Ferit Edgü

Yalnızdım. İçimde büyüyen boşluğun içinde yalnızdım. / Ferit Edgü

Umutsuzluk insanı her yere götürür. / Ferit Edgü

Cahilde eksik olan akıl değildir (o kurnazdır) eksik olan ahlaktır... / Ferit Edgü

Hiçbir şeyden habersiz olarak yaşıyoruz ve sonra da sokak ortasında ölüyoruz ya da öldürülüyoruz. / Ferit Edgü

Ne yazık ki artık insanlarla ilgilenen, acı çekmesini bilen samimi yazarlar pek yok günümüzde. / Ferit Edgü

İnsanoğlu kendine yetmesini bilseydi, önemli bir sorunun çözümlemiş olurdu. / Ferit Edgü

Arada bir insanın kendini bir başkasının yerine koyması gerek. Ve belli bir sürenin geçmesi. Olayları değerlendirebilmek için. Nesnel olabilmek için. / Ferit Edgü

Kitapları da dostlarını seçer gibi seçmeli kişi, öyle değil mi? Ben öyle yaparım. / Ferit Edgü

Kapıyı açıp çıktım. Çıktıktan sonra da dönüp kapamadım kapıyı. Açtığım kapıyı bir kez de başkaları kapasın, dedim içimden. / Ferit Edgü

Tanrı herkesi kör, topal kambur yapmadığı gibi, şair ve yazar da yapmıyordu. / Ferit Edgü

Çok şükür görmüyor gözlerim. Ya kör olmayıp da göremiyor olsaydım. / Ferit Edgü

Bence yaşam, her geçtiğimiz gün, anlamını değiştiriyor. / Ferit Edgü

Sevgilisini boş yere bekleyen bir erkek için gece bitmek bilmez; gündüzleri çalışan işçi için bir gün kısa bir süre değildir; sert bir ananın kolları arasında yaşayan genç bir kız için bir yıl yüzyıl gibidir; isteklerimi, umutlarımı geciktiren her an bana dayanılmaz bir uzunlukta gelir. / Ferit Edgü

Ölmesin bebeler, ölmesin bebeler, ölmesin bebeler. Koru onları Tanrım! / Ferit Edgü

Yaşamaktan yorulanları sev. / Ferit Edgü

Sanılanın tersine, güçlülerden çok güçsüzler uzun, engebeli yolları aşıp kurtarırlar kendilerini. Bu nedenle severim böcekleri. / Ferit Edgü

Sen, benden ben, senden olduğum halde, garip, yüzyıllar boyu hiç öğrenememişiz birbirimizin dilini. / Ferit Edgü

Soru: Kaç türlü yolculuk vardır? Cevap: Kaç yolcu varsa o kadar. / Ferit Edgü