Aret Vartanyan Sözleri
Bu sayfada 50 adet Aret Vartanyan söylediği en güzel sözleri okuyabilirsiniz. Okuduğunuz Aret Vartanyan alıntılarının beğendiklerinizi arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.
Bu kısımda Aret Vartanyan sözleri ve alıntıları bulunmaktadır. Eğer bu sayfada herhangi bir Aret Vartanyan alıntısında hata olduğunu düşünüyorsanız, çekinmeden bizimle irtiabata geçiniz.
Aret Vartanyan Sözleri ( 50 adet )
Kendini gerçekten seven insanın kendini övmek, ispatlamak, gösteriş yapmak derdi yoktur. Bunlar farkedilme, onaylanma, ikna etme ihtiyacı olduğunda ortaya çıkar. / Aret Vartanyan
Seni en çok yoran çevrendeki insanların samimiyetsiz yaklaşımları. Memnun ettiğin sürece yüzüne gülümseyen, onların istediği olmadığında ise sana sırtını dönenler. Hepimizin ihtiyacı olan her koşulda yanımızda olduğunu hissettiğimiz işler, dostlar, akrabalar. / Aret Vartanyan
Hiç bıkmadan ne yapman gerektiğini, nasıl yaşayacağını ve kim olacağını sana anlatıyorlar. Birçoğu senin gerçeğin bile değil. Sana gösterilen dünyanın gerçek olmadığı gibi. / Aret Vartanyan
Geçmişin izleri silinmeden geleceğe bakılmıyor. Hele ki en yanındakiler bile geçmişini önüne getirmeye, yeni bir sayfa açmana izin vermiyorken. / Aret Vartanyan
Acıdan kaçmak, sadece acıyı derinleştirir. Er ya da geç yaşayacağın sonu, yüzleşmeyi erteledikçe acıyı büyütüyorsun. Yapman gerekeni yap ve bitsin. Ertelemek hiçbir şeyi değiştirmeyecek, belki de kötüleştirecektir. / Aret Vartanyan
Yaşam, yaşayarak öğrenilir. Duvara çarpa çarpa, düşe kalka. söylenerek, hayat hakkında tecrübesiz bilgelerden ve sihirli değnek arayarak değil. Kimse ve hiçbir şey sana senin hayatını veremez. / Aret Vartanyan
Ben bedenine değil içinde olana aşığım; testiye değil, taşıdığı suya ihtiyacım olduğu gibi. / Aret Vartanyan
Farklılıklara saygı duymayanların ne yaptıklarına ne de ürettiklerine ilgim yok. Egosunun pençesinde savrulanlarla ise top yekün işim yok. İnsanlar ölürken, acı çekerken, farklılıklar zihnin zindanlarına terkedilirken, yapmacık hayatlara kumdan kalelere yerim yok. Gerçek ol. / Aret Vartanyan
Kaybetmekten mi korkuyorsun; kaybet. Düşmekten mi korkuyorsun; düş. Yaralanmaktan mı korkuyorsun; yaralan. Sonra iyileş. Yeniden kalk. Yeniden başla. Yeniden sev. Yeniden aşık ol. Bir daha mı düştün? Bir daha kalk. Er ya da geç, beklediğin gelecek. Er ya da geç aradığın seni bulacak. Ama sen bir kez yıldın mı, korktun mu, maskeni yüzüne geçirip kalkanlarını kuşandın mı, o zaman bitecek. Beklediğin her ne ise asla gelmeyecek! / Aret Vartanyan
Zamanım dolup gittiğimde geriye bırakabileceğim tek şey yüreklere çizdiğim izler olacak. Belki de sırf bu yüzden gerçek olmayan dünyanıza insan eliyle yaratılan yalanlarınıza ait değilim. / Aret Vartanyan
İncittiğin ruhun atabileceği tokadın, yaraladığın yürekten alacağın 'ah'ın gücünü tahmin bile edemezsin. / Aret Vartanyan
Zengin, güçlü, havalı, ünvanlı, yakışıklı, güzel, nüfuzlu veya bilmem ne olman hiç ilgimi çekmiyor. Ben önce 'insan' olabilmişmisin ona bakıyorum. Yoksa gerisi hikaye kalıyor. / Aret Vartanyan
Kendini güçlü, mert, delikanlı sanan erkekler; uçkurlarının emrinde o kadar acizdirler ki. Ezik olabilecek ya da insanlıktan çıkabilecek kadar. / Aret Vartanyan
Belirsizlik yorar insanı. Cesaretini topla ve sonuçtan korkmadan yapman gerekeni yap. Ne yaşarsan yaşa belirsizlikten daha az yorar. / Aret Vartanyan
İçinde çıkmak için fırsat kollayan o kadar çok duygu var ki, oldukları yerde çıkarttıkları gürültü bile seni yormaya yetiyor. / Aret Vartanyan
Üç maymunu oynamaktansa olduğumu yaşar, inandığımı söyler, varsa bedelini de öderim. / Aret Vartanyan
Yaşamda kendin olarak ödeyeceğin hiçbir bedel, kopya bir hayatı yaşarken ödeyeceğin bedelden daha ağır olmayacak. / Aret Vartanyan
Kaybetmekten mi korkuyorsun; kaybet. Düşmekten mi korkuyorsun; düş. Yaralanmaktan mı korkuyorsun; yaralan. Sonra iyileş. Yeniden kalk. Yeniden başla. Yeniden sev. Yeniden âşık ol. Bir daha mı düştün? Bir daha kalk. Er ya da geç, beklediğin gelecek. Er ya d / Aret Vartanyan
Yaşadıklarımızdan değil, yaşayamadıklarımızdan pişman oluyoruz. Yarını garanti sanıp erteliyoruz, yapmak istediklerimizi içimizde saklıyoruz; sonra bakıyoruz geç kalmışız. Elbetteki yanlış kararlarım olacak, elbetteki duvara çarpacağım. Ama inan bana, kendin olarak, yüreğinle yaşadıklarında ödeyeceğin hiçbir bedel, bastırdıklarınla, içinde tuttuklarınla yaşadığın başka hayatlardaki bedellerden daha ağır olmayacak. Yarın değil, şimdi. / Aret Vartanyan
En çok sevdiğin insana en az seni seviyorum diyenlerden misin acaba? Annesine, karısına seni seviyorum diyemeyenler ailesi... Nazı en çok geçtiği için çok üzdüğü, en az sevgisini gösterdiği sevdikleri olur bazen insanın. Ben çok geç öğrendim aslında gerçekten seni seven insanların tek istediği şeyin senin sevgini görmek olduğunu! / Aret Vartanyan
Kaybetmek korkusu öyle bir sarıyor ki bizi, kaybetmemek için çırpınıyoruz. Bundandır konuşmak isterken susmamız, kendimizi eksilte eksilte fazlasını vermemiz, bir kadının kocası için saçını süpürge etmesi gibi... İyi çocuk olmak olur derdimiz; kimse bırakm / Aret Vartanyan
Her koşulda mutlu olmayı seçebilirsin. Mutluluk bir şeylere bağlayacağın bir duygu hali değil. Tatmin ile mutluluğu karıştırıyoruz. Tatmin olmayı mutluluk sanıyoruz. Yakaladığımız anda beklediğimiz her şeyin tatmin duygusu doğal olarak kaybolur. Kaybolan mutlu olma halin değil. Yalnızlık da korkulacak, kaçılacak bir şey değil. Yalnızsın ve yalnız öleceksin. Kabul et. Kabulleneceğin her sorun'un, her soru?nun üstesinden gelebilirsin. Varlığını kabul etmediğin bir şeyi nasıl çözebilirsin. / Aret Vartanyan
Seni tanımıyorum. Belki cüzdanın kredi kartlarından geçilmiyor. Belki de son birkaç kuruşun kalmış, onlar da genelde buruşuk olurlar. Belki çok güzelsin, belki de yüzüne bakılamayacak kadar çirkin. Bunları geçelim. Tanımadığım senden istediğim tek şey var: Bu kitabı kitap gibi okuma. Bu harfler sadece sana ulaşmamdaki tek yol oldukları için buradalar. Telefonun bende olsaydı telefondan bunları sana anlatabilirdim. / Aret Vartanyan
Hiç kaybetmediğim bir hayat demek, hiç kazanamadığım da bir hayat demektir. Kaybetmekten delice korkmaya başlar, sonra risk almaktan kaçar, sonra da elimizdeki hayatı tek seçeneğimiz sanmaya başlarız. Bizi yıkıp geçen kaybetmek değil, kazanmaktan vazgeçmek oluyor. Kaybetmeyi bilmiyenler, yenilgi tatmayanlar, kazanmanın getirdiklerini bilemez. / Aret Vartanyan
Yalnızlık düşmanın değil, ihtiyacın olan... Kendinle kalmak, yalnızlığın farkında olmak, içinde bastırdığın duymazdan geldiğin onlarca sesin yüzeye çıkışı. İşte o anlarda anlarsın aslında neyin eksik olduğunu nerelerinin kanadığını. İşte bu anlarda güçlenirsin, büyümeye başlarsın. / Aret Vartanyan
Ne bugün kazananlar edebiyete kadar kalacaklar, ne de kaybedenler. Her şey gelip geçici... Yeter ki yüreğinde kaybetme, yeter ki zihninde kabullenme sürekli kaybeden olacağını. / Aret Vartanyan
Kendi kulvarımda yürürken, yandaki kulvarlarla kendimi kıyaslamaktan vazgeçtiğimde ne komşunun tavuğu bana kaz gözükür ne de komşunun tavuğunun kaza dönüşmesinden rahatsızlık duyarım. / Aret Vartanyan
Oysa ne kadar çok yaşamımızı dışarıya bağlıyoruz. İnsanları değiştirmeye çalışıyor, her şeyin bizim istediğimiz gibi olmasını istiyoruz. Her insanın da bizim gibi arayışları, korkuları, hayalleri, gelgitleri olduğunu görmezden geliyoruz. / Aret Vartanyan
Kim sana başarısız diyebilir ki? Sen inandıklarını yaşarken, hamurunu işlerken, gülümserken, huzurluyken, yüzünde renk varken kim sana başarısız diyebilir ki? Dese de ne olur ki? Başkalarının biçtiği kaftanı giymek için kendinden vazgeçenler arasında olmamaktan daha değerli ne olabilir ki? Bir de üzerine sevebilmeyi ve sevilebilmeyi koyduysan daha ne olsun. / Aret Vartanyan
Sen başkalarını sevebildiğin kadar başkalarının sevgisini hissedebilirsin. Çevrendekilerin seni ne kadar sevdiği aslında senin onları ne kadar sevdiğindir. Sevgi karşındakini özgür bırakmaktır. Biz elimizde olsa çivilerle, iplerle sabitleyecek, sadece beni yalnızca beni sev diyeceğiz. / Aret Vartanyan
Bırak anlamasınlar seni, bırak alamasınlar verdiğini; bırak hoyratlıklarına, yoksunluklarına yenik düşsünler. Aşktan kopanların yarattığı dünyayı görüyoruz. Aşktan kaçanların haline aşk bile şaşkınlıkla bakıyor ama sabırla bekliyor. Bir gün benliğine karışacakları günün gelmesini... En azından son nefeste hatırlayacaklar aşkı... / Aret Vartanyan
Etiketler seni yanıltır. Etiketlerin arkasında kalan insanı gör. İnsanların gözlerine bak, sözlerine, kartvizitlerine, onlar hakkında söylenenlere değil. Bugün seni en çok yoranı, üzeni sen de başkalarına yapma. Yalana değil, gerçeğe, insana bak. Bazen bir bakış, bazen bir dokunuş. Ben, herkesi koşulsuz kucaklıyorum. Herkes ben, ben herkesim. / Aret Vartanyan
Duygularını tutma, duygularını saklama. Paylaş. Muhatabınla doğrudan ve olduğu gibi. İmalarla değil, net olarak sanki bir çocuğa anlatır gibi ifade et. / Aret Vartanyan
Kendini sürekli anlatmak zorunda hissetmek zor. Anlatmaktan vazgeçip içine kapanmak daha da zor. Her ikisini de yaşıyoruz. Yavaş yavaş özgüvenimiz törpüleniyor, kendimizden vazgeçiş başlıyor, dönem dönem hırs basıyor, yeni hedefler konuyor, koşuluyor yolda vazgeçiliyor. Bazen de hedefe ulaştığında asıl sorunun devam ettiğini görüyorsun. Hedef sadece seni oyalamış oluyor. Katlanma kat sayını artırıyor. / Aret Vartanyan
Korkarak ürkek yaşıyor sonra da bunun için kendimize çok ama çok kızıyoruz. Çünkü, o korkak, o başarısız, o aciz sergilediğimiz kişilik her neyse o olmadığımızı, ondan fazlası olduğumuzu biliyoruz. / Aret Vartanyan
Bilirim herkes yalnızdır ama kaçar durur bu gerçeğinden. Günün sonunda iki kişi de girse yatağa, uykuya dalarken yalnızlığınla yüzleşirsin. Ki bu kötü değildir. Bozkır kurdu sever yalnızlığını. Kalabalık, gürültü, zaman öldüren can çekişmeler sıkar canını. / Aret Vartanyan
Özgüvenin azaldığı yerde kibir yükseliyor. İçeride zayıflık arttıkça dışarıda gösteriş çoğalıyor. Sözcüklerle, yürüyüşle, maskelerle güçlü olunmuyor. Kollarını açıp, sonuçlara kilitlenmeden, gülümsemeni silmeden, korkularından eksiklerinde utanmadan, kaçmadan, saklanmadan, senden beklenen değil 'sen' olduğunda özgüven ve sadelik ışıklarını saçıyor. / Aret Vartanyan
Farkında mısın? Zengin, ünlü, başarılı, başarısız, yoksul, güçlü, güzel, yakışıklı, çirkin, zayıf, şişman hepimiz korkuyoruz. Korkunun adı ne olursa olsun korkuyoruz. Ve yine aynı anda yalnızlıktan dem vuruyoruz. Anlaşılmadığımızı, sevilmediğimizi, bir türlü hak ettiklerimizi göremediğimizi düşünüyoruz. O zaman hepimiz yanlış yere bakıyoruz. İçimize bakmak, kendimizi dinlemek yerine onlarca, yüzlerce sıfat, oyuncak yaratıyoruz. Kendimizi bizim dışımızdan yargılıyoruz,anlamaya çalışıyor, kıyaslıyoruz. Herşey olmak isterken, kendimizi ıskalıyoruz. Elimde kalan da kocaman bir boşluk. Ne yaparsam yapayım dinmeyen bir boşluk, bir arayış. Sen kendin için ne düşünüyorsan, ne hissediyor ve ne değer biçiyorsan dışarıda sadece onu bulacaksın. / Aret Vartanyan
Emile Zola'nın Meyhane romanında dediği gibi, insanın alışamayacağı hiçbir şey yok. Alışıyoruz, ama çok şey kaybediyoruz. Kendimiz, kendimizi böyle tüketiyoruz. / Aret Vartanyan
Sevmediğin, istemediğin, sabahları uyanmaktan mutlu olmadığın bir insanla beraber olmak kendine tecavüzdür. Kendini böyle hisseden bir insanı ilişkide kalmaya zorlamak da karşındakine tecavüz olur. / Aret Vartanyan
Bazen kendini anlatabilmekte çaresiz kalırsın. Beklentini karşındakinin görmesini beklersin. Aslında, tüm bedeninle ruhunla anlatmak istediğini anlatmana, hatta mecbur kalıp cümlelere dökmene rağmen karşındaki duvar gibi kalır. Çaresiz içine dönersin. Belki biraz yaralı, belki biraz küskün. Sonra vazgeçersin anlatmaya çalışmaktan. Sadece şunu unutma... Her duvardan sonra yeni bir duvar yok. Vazgeçme, çırpınma... Anlayan anlar, anlayan er ya da geç karşına çıkar. / Aret Vartanyan
Ne kadar güçlü olursa olsun, her kadın; ne kadar önemsiz olduğunu ifade ederse etsin yine her kadın; sırtını yaslayabileceği, güvenebileceği onu taşıyabilecek bir erkek ister. Düştüğünde onu kaldıracak, çekip çevirecek, arkasında sapasağlam duracak. Kadın ne kadar aksini söylerse söylesin, annelik yapacağı bir eş istemez. / Aret Vartanyan
Namusu hala kılıkta kıyafette yaşam tarzında arayanlar var. Namus zihninde, ruhunda. Kılıfıyla uğraşma ya da zihnindekini örtmeye çalışma. Kısa etek, dekolte görünce baştan çıkıyorsa biri bunun kaynağı kıyafet değil bakanın açlığı. Kaldı ki ne görse adam aynı. Kişi karşısındakini kendinden biliyor işte. Kendi kızı eve geç gelince kıyameti koparan nice babanın kendi kızından küçüklerle nasıl birlikte olduğuna, kızkardeşine laf atanı pataklayan abinin nasıl başkalarının kızkardeşine laf attığına defalarca tanık oldum. Bunun adı iki yüzlülüktür. Evdeki kadın sokaktaki kadın, eğlenilecek kadın evlenilecek kadın diyenlerin iki yüzlülüğü gibi. Namus zihinde. Namus sadece cinsellik değil. Namus yürekte. / Aret Vartanyan
Ne kendini kıyaslamak ne de bir şey ispatlamak zorunda değilsin. Sen, sen gibi çok güzelsin. Birisinin seni paran, sahip oldukların için sevmesine kanacak kadar çaresiz misin? Seni gerçekten sevenlerin senden başka kriteri olmaz. Yatağa huzurla girip, coşk / Aret Vartanyan
Sürekli geçmişi bugüne taşıyoruz. oysaki yeni bir ilişkiye başladığımızda bile kişi farklı, zaman farklı, mekan farklı. Biz sürekli o geçmiştekini bugüne taşıyoruz. O yüzdende faturayı geri kalan 3. 5 milyar kadına veya erkeğe kesiyoruz. Oysaki o bir kisi / Aret Vartanyan
Yorumlar ( 0 Adet ) 💬
Henüz yorum yazılmamış.
İlk yorum yazan sen ol!
Misafirlerin Şu Anda Baktığı Ünlüler
1💬

0💬

0💬

1💬
