Özgür Bacaksız Sözleri

Bu sayfada 90 adet Özgür Bacaksız söylediği en güzel sözleri okuyabilirsiniz. Okuduğunuz Özgür Bacaksız alıntılarının beğendiklerinizi arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz.

Özgür Bacaksız
Bu kısımda Özgür Bacaksız sözleri ve alıntıları bulunmaktadır. Eğer bu sayfada herhangi bir Özgür Bacaksız alıntısında hata olduğunu düşünüyorsanız, çekinmeden bizimle irtiabata geçiniz.
Özgür Bacaksız Sözleri ( 90 adet )
Gücünü kalabalıktan alandan değil, yalnızlıktan alandan korkun. / Özgür Bacaksız
Yıldızı olmayan gece gibi, demini almamış çay gibi, ütüsüz gömlek gibi, mideye dokunan kaçak sigara gibi, tadı tuzu yok günlerin, bir şeyler eksik. Varoluş eksik. / Özgür Bacaksız
Biz büyüdükçe kirlendi dünya, arttı insan sayısı, azaldı insanlık. Biz büyüdükçe azaldı hayallerimiz, arttı umutsuzluklar. Ve büyüdükçe kırılıyoruz artık, dur diyemiyoruz kaçıp giden şeylere. / Özgür Bacaksız
İnsan, başka insanlara muhtaç olma oranında mutsuzlaşır. / Özgür Bacaksız
Bazılarının tek korunağı sabırdır sabrı zırhtan güçlü olan insanların üzerine gitmek boşuna çabadır. / Özgür Bacaksız
İnsan acıyı hep yoklar, hep kaşır. Dilin, ağrıyan dişi sürekli yokladığı gibi. / Özgür Bacaksız
Konuşmasan da derdini anlatırsın, ama kalbindeki kekemelik uzun sürer. / Özgür Bacaksız
Çocukluk geçmişte kalmaz, çocukluk her zaman insanın içindedir. İçindeki kapıyı açanlar hatırlar, açamayanlar büyümüştür. / Özgür Bacaksız
Bazen önemli olan iyileşmek değil, yaralarla yaşamayı göze almak. / Özgür Bacaksız
Büyümemde, delirmemde, yalnızlığımda emeği geçen herkesin gözlerinden öperim. / Özgür Bacaksız
Güzel kelimeleri ortaya saçıyoruz, sıcak sözcükleri türetiyoruz, kelimelere hayran kalıyoruz, ama bunca çabaya rağmen, buluştuğumuz yer, bunların arkasındaki sessizlik. / Özgür Bacaksız
Huysuz bir ilkokul çocuğu, kurşun kalemi bir defa ortadan ikiye böler, çat diye ayırır, kolaydır ilk başta bölünmek kalem için tabi. Ama önemli olan sonrasıdır, çocuk kırdığı parçaları da kırmak ister, iş gittikçe zorlaşır, kalemi kırmak imkansız hale gelir. Kırıldıkça zorlaşır, kırıldığı yerden sağlamlaşır bazı şeyler, insan gibi, kalp gibi, güven gibi. / Özgür Bacaksız
Ve bir kez bu bok yoluna girdiysen, kırıldıysan, üzüldüysen, anladıysan artık bu ruhu durdurmak imkansızdır. Alıp başını gider. / Özgür Bacaksız
Sesini bulamayan acı kendi duvarında yankılanır, sahibini bulmayan duygu kendi içinde çürür. / Özgür Bacaksız
Yıldızı olmayan gece gibi, demini almamış çay gibi, ütüsüz gömlek gibi, mideye dokunan kaçak sigara gibi, tadı tuzu yok günlerin, bir şeyler eksik. Varoluş eksik. / Özgür Bacaksız
Hiçbir şeyden tat almayınca, hiçbir şey mutlu edemeyince, daha uzağı görüyor insan, uzaklardaki gerçekliği, yapay ve basit olmayan her şeyi. / Özgür Bacaksız
Ağzını, başını, duygularını, düşüncelerini yeri geldiğinde başka yöne çevirmeyi bilmeli insan. / Özgür Bacaksız
Geçen zamanla birlikte uzaktakileri yakın kıldık, ama yakınımızdakilere hep uzak kaldık. / Özgür Bacaksız
Anladık ki yaşamak, zor zamanlarda yalnız kalmaktır, ansızın kopan fırtınalara yakalanmaktır, alıştığımız şeylerle savaşmaktır, ve anladık ki yaşamak, kendi derdimizi içimize gömmektir. / Özgür Bacaksız
Normal olmak zorunda değilsin,
Anormallik de bir seçimdir. / Özgür Bacaksız
Güzel kelimeleri ortaya saçıyoruz, sıcak sözcükleri türetiyoruz, kelimelere hayran kalıyoruz, ama bunca çabaya rağmen, buluştuğumuz yer, bunların arkasındaki sessizlik. / Özgür Bacaksız
Bazılarının tek korunağı sabırdır. Sabrı zırhtan güçlü olan, insanların üzerine gitmek boşuna çabadır. / Özgür Bacaksız
Yaşam bazen düşünmeyince güzeldi, çünkü en çok anlamak yoruyordu insanı. / Özgür Bacaksız
Başkalarını değiştirme, kendini de değiştirme, bırak her şey olduğu gibi kalsın, bir şeyin güzelliği özündedir, değişiminde değil. / Özgür Bacaksız
Daha fazla sessiz olanlar, daha fazla duyanlardır. / Özgür Bacaksız
Geride kalmaz hiçbir şey, çıkar gelir anılar, törpülenmiş duygular. Suç, acı, ceza. yeniden, yeniden. / Özgür Bacaksız
Duygularını ve güvenlerini bol keseden harcayan insanlar, çoğu zaman pişmanlıkla yetinir. / Özgür Bacaksız
Acının çıraklığını yapmadan, huzurun patronluğuna geçiş yapılmaz. / Özgür Bacaksız
Mühim olan dünyanın baştan çıkarıcı yanını yenmek, mühim olan öze ve duruluğa sahteliği bulaştırmamak. / Özgür Bacaksız
Hiçbir zaman olduğumuz gibi değiliz, her zaman mecbur bırakılmış bir haldeyiz. / Özgür Bacaksız
Bazı kişilere 'sığındığımız' izlemini vermek, en yanlış hatalarımızdan biridir. / Özgür Bacaksız
Bir şeyi unutmak ölüm değil, bir şeyi anımsamak ölüm! / Özgür Bacaksız
Bazen önemli olan iyileşmek değil, yaralarla yaşamayı göze almak. / Özgür Bacaksız
Öyle eksik, öyle sahipsiziz ki, yaşanmamış çocukluklar var sol cebimizde. / Özgür Bacaksız
Gerçek acı, dışa vurulmayan acıdır. İçinden hiçbir zaman çıkmayan acıdır. / Özgür Bacaksız
Modern dünyadaki ilk ruhsal ilaç, insanın aynaya ve kendine bakmasıdır. Kendi yerini ve tımarhanesini, yalnızlığını, gerçeklerini bilmesidir, deli olduğunu kabullenmesidir. Bunun dışındaki her kaçış yine kendini arayıştır. / Özgür Bacaksız
Bazıları yeni insan tanımak istemez, zor gelir, yeni insan da sevmez, ağır gelir. Bazıları karışık düğümlerden, kuşkulardan, soru işaretlerinden uzak durur. Bazıları yorgundur, yalnızlık tatlı gelir. / Özgür Bacaksız
Bir şeyi sahiplendikçe, onunla çatışma oranı artar. / Özgür Bacaksız
İnsanlar dikenli bir çalıdır, yangın çıkarmayı hayallerini yakmayı severler. Bu yüzden uzaklaş bazen insanlardan. Bilge ol yabancı ol, yalnız ol, dağ başında çoban ol ama kendin ol. Yeri geldiği zaman kaçmayı seven biri ol. / Özgür Bacaksız
Çok acı var ama hepsi kar tanesi gibi,
iyi ki birbirlerine değmiyorlar. / Özgür Bacaksız
Koku acıtmaz, Ancak onun kokusu sizi yaralar... / Özgür Bacaksız
Ansızın, bir anda kendini yaralar insan. Bir dalış, bir boşluk, bir şarkı mırıltısı. / Özgür Bacaksız
Hayat böyle, birden çıkarcılar, yalancılar, pislikler, arsızlar üstüne üstüne doğru gelir. Baş etme felsefesi otomatikmen devreye girer, seni tanımlayan, güçlü kılan şey de bu olur, onlarla nasıl başa çıktığın. / Özgür Bacaksız
Yalnızlık iyi bir muhasebe analizidir, bilançoyu, yıkımı, karı, zararı son tabloda net görürsün. / Özgür Bacaksız
Canımı acıtanlar oldu, hayatımla oynayanlar, rüyalarıma inanmayanlar, zora gelip de bırakanlar, düşlerimle dalga geçenler, başarımı küçümseyenler, gözlerimde iki damla yaş bırakanlar, ama her acı insanın olgunlaşması içindi. / Özgür Bacaksız
insanlar genelde sabırlı olduklarında bir sonuç beklerler, ama önemli olan sabrın değeridir, süreci değil. sabır kutsaldır, beklenti değildir. / Özgür Bacaksız
Üzülme öyle, acılar da gökyüzü gibi, birleşip dağılırlar. / Özgür Bacaksız
Gerçekten yalnız olmak bir köşede acı çekmek değil, durup dağılmak, dağlamak değil, gerçek yalnızlık senden rolünü oynamanı bekleyen toplum içine çıkmak, kurmaca senaryoların içinde kukla gibi kalmak, basit zevklere ortak olmak. / Özgür Bacaksız
Asla iyileşmeyecek çocukluk yaraları vardır. Her zaman hayatınızın bir köşesinde dururlar. / Özgür Bacaksız
İnsanlar büyük evlerin küçük bahçelerinde hiç oldular, büyük evlerin büyük bahçeleri varken. / Özgür Bacaksız
Göz görür ama dikkatle bakmaz, bazen inanır ama sorgulamaz, gözler sık sık sahibini yanıltır. / Özgür Bacaksız
İnsan hayatlarını tasarlamak planlamak ister, ama hayat bir bina değildir, onun mimarisi kolay işlenmez. Sen yaşarsın, o kendisini tasarlar. / Özgür Bacaksız
Cevaplamayı felsefe haline getirirsen telefonlar susmaz, mesajlar bitmez, kalabalıklar dinmez, sesler kesilmez. Bazen susacaksın kimsenin senin üzerinde kontrol sağlamasına, giriş -çıkış yapmasına, tasdik ve pohpohlama girişimlerine izin vermeyeceksin, s / Özgür Bacaksız
Acıya tepki vermedikçe iyileşmez yaralar. / Özgür Bacaksız
Çok geç öğrendim, meğer insanın anavatanıymış çocukluk. / Özgür Bacaksız
Küçükken oyuncak arabanın kapısını açıp içine bakardık, incelerdik öyle. Saatlerce. Sığdırırdık içine tüm dünyayı. Şimdi en küçük şeyleri bile dünyaya sığdıramıyoruz. / Özgür Bacaksız
Bilinmeyen müzikler, bilinmeyen insanlar, bilinmeyen rüyalar lazım bazen insanoğluna. / Özgür Bacaksız
Çayın kalabalıkla arası iyidir derlerdi, ama biz çayı bile yalnız içenlerdendik. / Özgür Bacaksız
Her şey daha önce söylendi evet, ama herkes tarafından değil. Bazıları tarafından. / Özgür Bacaksız
Huzur denilen şey, ön sırada oturan zenginlerin şakası. / Özgür Bacaksız
Bazen düşüncelerini engellemeye çalışırsın, düşüncelerinin ne kadar ürpertici, ne kadar pis ve adi olduğunu görürsün. Çok iyi de yaparsın. / Özgür Bacaksız
Değişmeyi kabul etmeyen, çürümenin mimarıdır, kan varsa Ortadoğu'da, yobazlar bunun mimarıdır. / Özgür Bacaksız
Biz böyleyiz, mutluluk için ya bir şans bekleriz ya da bir dilek tutarız, ama bilmeyiz ki mutlulukta iradenin payı sanıldığından daha fazladır. / Özgür Bacaksız
Bazen insanlar kadar paragraflar da anlamsızlaşır. Hiçbir sözcük seni anlamaz, anlatamaz, yazdıramaz. Çaresiz bırakırlar seni, suskunluğa terk edersin kendini. Sonra biraz daha acı çekersin, hüzün çuvalına eklersin bir şeyler, tekrar yazmaya kalkarsın ve / Özgür Bacaksız
Biriktirmiş yarınlarımızı bozuk para gibi harcadık, mutsuz çocuklar ülkesinde böyleydi, yazgının çağrısına kulak asardık. / Özgür Bacaksız
Ne kadar çok fazla şey topladıysak, yaşamımız o kadar boşa gitti. Verdiklerini başka şeylerden almasını çok iyi biliyor sevgili hayat. / Özgür Bacaksız
bazen bir acıyı ömre, bir ömrü nefse. / Özgür Bacaksız
Her gün yaşanan o korkunç şeylere tanık olmamız biraz da suçlu olduğumuzdan. / Özgür Bacaksız
İyi ve güzel olmayabilirsiniz, zengin olmayabilirsiniz, sıradışı olmayabilirsiniz. Garsona iyi bir bahşiş bırakmayabilirsiniz. Ama arayı kapatacak, her şeyi anlayacak bir zekaya sahipseniz, güzelliğin daha üstünde bir yüreğe sahipseniz farkedileceksiniz. / Özgür Bacaksız
Gerçek her zaman aynı kıvamda can yakmaz, yıllar geçtikce daha çok can yakar, zamanla daha çok, yüzleştikce daha çok, eskisinden daha çok. / Özgür Bacaksız
Çözülmemiş olaylar, yüzleşilmemiş olaylar nasır tutar, eski yaralar hiçbir zaman huzur vermez. / Özgür Bacaksız
Bir şey feda etmeden, hiç bir şey kazananılmaz, bir şeyler kazanmak için evrene bir şeyler sunmalı insan, bir şiire bir şarap, bir şaraba yılları. feda etmeli dikeni güle, / Özgür Bacaksız
Üzülme öyle, acılar da gökyüzü gibi, birleşip, dağılırlar. / Özgür Bacaksız
Yabani otlar kolay büyür, önemli olan kök salarak büyümek. / Özgür Bacaksız
Yaşamı öğrenme dediğimiz şey, belki de ölmeyi öğrenmek için yapılan şeylerdir. / Özgür Bacaksız
Çaresiz kalmadıktan sonra, özünle başbaşa kalmadıktan sonra, bir geceyi dahi kendi lehine çeviremezsin sevgili tsubasa. / Özgür Bacaksız
Şimdiki zamanın sunduğu güzel şeyler var tabi, ama hiçbiri çocukluğun sunduğu şeyler kadar doğal değildi. / Özgür Bacaksız
Cümlelerdeki harflere saygı göstereceksin, göz kapağına düşen yağmura, kırıntı taşıyan karıncaya, evrene saygı duyacaksın. Bir anlamın var senin. Yanıbaşında olanların bir anlamı var, olup biten her şeyin bir anlamı var. / Özgür Bacaksız
Sığınacak tek kalemizdi çocukluk, ne yaparsak yapalım elimizden alınan bir şeydir çocukluk, ama yine de insan ruhunun ölünceye kadar kaybetmemesi gereken şeydir. / Özgür Bacaksız
Çocukluk çayın dem kısmıdır sevgili tsubasa, büyümekse sıcak suyudur. Dem'e ne kadar su katarsan kat, çayın tadına dem hakim olur. 80 lik bir ihtiyar bile olsan, çocukluk daha ağır basar ruhta. Bu böyledir. / Özgür Bacaksız
Varoluşa bir şeyler ekleyince güzel şeyler ortaya çıkar. Suçsuz coşkunlukları, saf dilekleri salmak her zaman işe yarar. / Özgür Bacaksız
Normaldi yani, şüpheci adamlardık. O kadar yok saydılar ki varlığımızı, kendi varlığımızdan şüphe ettik. / Özgür Bacaksız
Mutluluk geldiğinde mutluluktur, sürüp gittiğinde değil. / Özgür Bacaksız
Yaşamı tek başına sürdürmeyi seçenlerden değil, gönüllü sürgünlere çıkanlardandık, bir şeye ait olanlardan değil, hiçbir yere ait olmayanlardandık. Zamansız, sınırsız, ülkesiz. / Özgür Bacaksız
Kendimi yalnız hissettiğimde, güvende olduğumu hissetmişimdir hep. / Özgür Bacaksız
İyi nedenlerimiz vardı kaçmak için, bazılarına zarar vermemek için çok uzaklara kaçardık. Zaman zaman başarılı olmakla birlikte, zaman zaman kendimizi yakardık. / Özgür Bacaksız
Kendini anlamak için terk edeceksin kendini. Yalnızlığınla yola çıkıp, kendi tımarhanende delireceksin. / Özgür Bacaksız
Öyle yalnızım deme, o karanlık köşede insan kendi kendine yetmeyi öğrenir, akıntıya karşı kürek çekmeyi öğrenir. Bazı şeyleri yıpratırken bazı şeyleri olgunlaştırır. Öyle yalnızım deme, evrende yalnız değilsin. / Özgür Bacaksız
Sizi dışa çıkaracak haliniz yoksa ve kimseniz yoksa, doya doya yaşanacak ruh halidir insanın içine kapanması. / Özgür Bacaksız
Zeki insanları vahşi insanlardan ayıran şey, 'gülen düşünce ve mizahtır'. / Özgür Bacaksız
Yorumlar ( 1 Adet ) 💬
Merdo!...Merdo!...
Idare eder
Misafirlerin Şu Anda Baktığı Ünlüler
0💬
Kennedy Kennedy