Cenap Şahabettin Sözleri

Gariptir, yükü çeken manda ses çıkarmaz da kağnı inler. / Cenap Şahabettin

Vicdan. Onu herkes yüreğinde taşımaz; dilinde, midesinde ve hatta cüzdanında taşıyanlar vardır. / Cenap Şahabettin

Gariptir, yükü çeken manda ses çıkarmaz da kağnı inler. / Cenap Şahabettin

Gariptir, yükü çeken manda ses çıkarmaz da kağnı inler. / Cenap Şahabettin

Aşkın en tatlı parçaları başındaki ümit ve sonundaki hatıradır. / Cenap Şahabettin

Şen adam güneşe benzer, girdiği yeri aydınlatmış olur. / Cenap Şahabettin

Aşk yolunun garip yokuşları ve inişleri vardır. Çıkarken baş döner, inerken gönül bulanır. / Cenap Şahabettin

Yüksek tepelerde hem yılana, hem kuşa rastlanır; birisi sürünerek, öteki uçarak yükselmiştir. / Cenap Şahabettin

Meşe gölgesinde filizlenen yosunlar, çok kez kendilerini meşe fidanı sanırlar. / Cenap Şahabettin

Eskiden kızdığına şimdi gülüyorsan akıllanmışsın demektir. / Cenap Şahabettin

Arzuların, kuvvetinin yetişebileceği yeri gösterir; hayallerin ise, zaafının yetiştiği yeri. / Cenap Şahabettin

Aynaya pek çok bakan, kusurlarını pek az görür. / Cenap Şahabettin

Eskiden kızdığına şimdi gülüyorsan akılanmışsın demektir. / Cenap Şahabettin

Aldatabileceğinden emin olduğu kimsenin yalanlarını, insan tiksinmeden dinler. / Cenap Şahabettin

İnsan, tarihe her istediğini söyletebilir, çünkü ölüler, itiraz edemezler. / Cenap Şahabettin

Neleri bilmediğini bilen çoktur, güçlük, neleri hiçbir zaman bilemeyeceğini bilmektir. / Cenap Şahabettin

Büyük adamlar memnuniyetle hizmet ederler, fakat kullanılmaya razı olmazlar. / Cenap Şahabettin

Zarafetin iki büyük düşmanı çok incelik ve çok kabalıktır. / Cenap Şahabettin

Fakirin zekatı, sabır ile çalışmaktır. / Cenap Şahabettin

Gündüz kandilini hazırlamayan, gece karanlığa razı demektir. / Cenap Şahabettin

Talih, beceriksizlerin maharete verdikleri isimdir. / Cenap Şahabettin

Avam yalanla avutanı, hakikatle korkutana tercih eder. / Cenap Şahabettin

İlahi adalet, mahkemelerden ümit kesilince akla gelen mercidir. / Cenap Şahabettin

En geveze kuş umuttur, yüreğimizde hiç susmaz. / Cenap Şahabettin

İnsan sevdiğinden korkar, ama korktuğunu sevemez. / Cenap Şahabettin

Hayalsiz yürek, petrolsüz lambadır, hiçbir şeyle parlatılamaz. / Cenap Şahabettin

Ne bütün varını yiyip ölmüş vardır, ne her fikrini söyleyip susmuş. / Cenap Şahabettin

Fırtına saçları yolsun, zarar görmem; eğer bana bir fikir getirirse. / Cenap Şahabettin

Niçin mi fikir değiştiriyorum? Çünkü ben fikirlerimin sahibiyim; kölesi değil. / Cenap Şahabettin

Fikir bazen mantığın dilemediğini söyler; fakat kalp daima kendi istediğini söyletir. / Cenap Şahabettin

Hakikatı güneşe benzetirler; doğrudur: gözlerimiz yaralar korkusu ile çoğuna bakmayız. / Cenap Şahabettin

En çok gürültü boş tenekelerden çıkar. / Cenap Şahabettin

Akarsu, ne güzel hayat dersidir: küçük engellerin üzerinde köpürür; büyüklerin yanından sessizce geçiverir. / Cenap Şahabettin

Yüksek fikirler, yüksek dağlara benzer, alışık olmayanları ürkütür. / Cenap Şahabettin

Hayatta en zor şey, amaçsız insanlarla yaşama zorunluluğudur. / Cenap Şahabettin

Gündüz kandılını hazırlamayan, karanlığa razı demektir. / Cenap Şahabettin

Söylenmemiş fikir yoktur, diyorlar. bu söz doğru ise bile bundan sonra bütün insanlar susacak değil. / Cenap Şahabettin

Elinden geleni yapmadığın müddetçe, umduğunu bulamamaktan şikayette haksızsın. / Cenap Şahabettin

Meşe gölgesinde filizlenen yosunlar, çok kez kendilerini meşe fidanı sanırlar. / Cenap Şahabettin

Kadınların ağzı işlemezse dili, ağzı ve dili işlemezse gönlü işler. / Cenap Şahabettin

Aşk, kalbimizin saygısız mısafiridir. Bize sormadan gelir, bize sormadan gider! / Cenap Şahabettin

İnsan için en büyük kuvvet, kendisini olduğu gibi görebilmektir. / Cenap Şahabettin

Daima ara, bugün altın ararken bakır bulursun, yarın bakır ararken altın. / Cenap Şahabettin

Köpeğe gem vurmayın, kendisini at sanır. / Cenap Şahabettin

Gerçekleri güneşe benzetirler, doğrudur. Gözlerimizi yaralar gerekçesi ile çoğu kez bakamayız. / Cenap Şahabettin

Kavak ağacını beğenen ve seven pek az kişi gördüm, çünkü dosdoğrudur. / Cenap Şahabettin

Başkalarını nezakete davet için bazen kaba görünmek icap eder. / Cenap Şahabettin

Konuşanın mevkii, bir fikrin kıymetini az çok değiştirir: ister istemez sözden ziyade söyeyene bakarız.. / Cenap Şahabettin

Erkeğin kalbi yaşlandıkça, kadının kalbi bozuldukça katılaşır. / Cenap Şahabettin

Yalanı söküp atmadan hakikati dikmeye kalkışma; tutmaz. / Cenap Şahabettin

Doğruyu söylemek değil, anlatmak güçtür! / Cenap Şahabettin

Ağaçların, çiçekler gözü, kuşlar dilidir. / Cenap Şahabettin

Hepimiz ölümün nişanlısıyız. / Cenap Şahabettin

Hayat merdivenlerini çıkarken insanlara iyi davranalım. Çünkü inerken yine aynı insanlara rastlayacağız. / Cenap Şahabettin

Altından kendini koru, zehiri hiçbir zaman teneke kutu içinde sunmazlar. / Cenap Şahabettin

İnsan, sevdiğinden korkar, fakat korktuğunu sevemez. / Cenap Şahabettin

Kadın olsun, kitap olsun cildine aldanmayıp içindekilere bakılmalıdır. / Cenap Şahabettin

Ne bütün varını yiyip olmuş vardır, ne her fikrini söyleyip susmuş.. / Cenap Şahabettin

Alnını ne kadar dik tutarsan yere o kadar sağlam basarsın. / Cenap Şahabettin

Gölgede duran güneşi göremez. / Cenap Şahabettin

Ümitsiz yürek, hiçbir şeyle aydınlanamaz. / Cenap Şahabettin

Zirvelerde kartallar da bulunur, yılanlar da. Ancak birisi oraya süzülerek, diğeri ise sürünerek gelmiştir. Önemli olan nereye gelmiş olduğunuzdan çok, nereden ve nasıl geldiğinizdir. / Cenap Şahabettin

Gariptir, yükü çeken manda ses çıkarmaz da kağnı inler. / Cenap Şahabettin

Balıklar şüphesiz kainat şudur derler; bizim bilgilerimiz de buna benzer. / Cenap Şahabettin

Kartalın beğenmediğini kargalar kapışır. / Cenap Şahabettin

Bir safsata yerleşti mi, onun mantıkla yıkmaya çalışmayın, çünkü başaramazsınız. Onu zamana terk edin. / Cenap Şahabettin

Genç görünmek arzusu bilhassa ölüm endişesinden kaçınmak için beslenir. sanırız k. . i, genç göründüğümüz nisbette ecelden uzağız. / Cenap Şahabettin

Nezaket, ister iskarpin giysin ister çarık, bastığı yeri çamurlamaz. / Cenap Şahabettin

Başımıza bela geldi deriz; halbuki belaya ayağımızla kendimiz gitmişizdir. / Cenap Şahabettin

Eskimiş fikirler paslanmış çivilere benzer, sokup atmak çok güçtür. / Cenap Şahabettin

Seçkinler beğendikçe alkışlar, halk ise alkışladıkça beğenir. / Cenap Şahabettin

En çok bolluk getiren yağmur, alın teridir. / Cenap Şahabettin

Ya bir yol bulacaksınız, ya bir yol yapacaksınız, ya da yoldan çekileceksiniz. / Cenap Şahabettin

Başkası düştü mü, "çürük tahtaya basmasaydı" deriz, kendimiz düşünce, tahtanın çürük olmasından sıkâyet ederiz. / Cenap Şahabettin

Hakiki büyük adamlar güzel ağaçlara benzer. Dallarında yuvalar kurulur, gölgesinde yorgunlar dinlenir, çiçeklerine sürünenler güzel koku alırlar, meyvesiyle açlar doyar ve yaprakları arasından dökülen güneş damlaları toprağa hayat verir. Hiç kimseye ve hiçbir şeye zararı dokunmaz. / Cenap Şahabettin

Arapça ve farsçayı atarsak esrârengiz şiir olmaz. / Cenap Şahabettin

Arzuların, kuvvetinin yetişebileceği yeri gösterir; hayallerin ise, zaafının yetiştiği yeri. / Cenap Şahabettin

Her güzel çiçeğin etrafında kötü otlar biter. / Cenap Şahabettin

Yüksek makamlar yüksek tepeler gibidir, koşarak çıkanlar nefes darlığı hisseder. / Cenap Şahabettin

Dans yatay isteklerin, dikey tatminidir. / Cenap Şahabettin

Menfaat sandalye gibidir, ayağının altına alırsan yükselirsin, basının üstüne alırsan ezilirsin. / Cenap Şahabettin

Kusurumuz ne kadar çoksa, o kadar kusur ararız. / Cenap Şahabettin